100
Rönesans Holding
Dünyanın önde gelen proje geliştirme ve inşaat grubu Rönesans, daha iyi bir gelecek inşa eder.
Türkiye, CIS ülkeleri ve Hollanda başta olmak üzere, Avrupa’dan Uzak Doğu ve Karayipler’e uzanan geniş bir coğrafyada; inşaat, gayrimenkul, sağlık, enerji ve petrokimya alanlarında ana müteahhit ve yatırımcı olarak faaliyet gösteriyoruz.
Websiteni
Seç
close
Ronesans.com a devam et
Anasayfa arrow Haberler arrow Sismik İzolatör ve Diğer Yöntemlerle Depreme Dayanıklı Yapılar
Blog

Sismik İzolatör ve Diğer Yöntemlerle Depreme Dayanıklı Yapılar

03 Ocak 2024
Depreme dayanıklı yapılar ve sismik izolatör kullanımı hakkında detaylı bilgi edinin. Güvenli yapılar için modern teknikleri ele aldığımız makalemizi okuyun.

Deprem Riskine Karşı Dayanıklı Yapılar Nasıl İnşa Edilir?
 

2050 yılında dünya üzerindeki her üç kişiden ikisinin kentsel alanlarda yaşayacağı öngörülüyor. Bu oran, sadece 30 yıl içinde, 2,5 milyar insanın daha şehirlerde yaşayacak olması anlamına geliyor. Son IPCC raporuna göre; kentsel genişlemenin yaklaşık yüzde 90’ı gelişmekte olan ülkelerde… Yani bunların çoğu tehlikeye açık alanların yakınında, gayri resmi ve plansız yerleşim yerlerinde gerçekleşiyor. Dolayısıyla, kentler büyüdükçe iklim ve afet riskine maruz kalma oranları da artıyor.            
  
Aon tarafından yayınlanan Küresel Doğal Afetler Raporu’na göre; 2023'ün ilk yarısında doğal afetlerden kaynaklanan küresel ekonomik kayıplar, 194 milyar dolar ile 21. yüzyıl ortalaması olan 128 milyar doların oldukça üzerinde gerçekleşti. 
  
Raporda hasarların neredeyse yarısının şubat ayında Türkiye ve Suriye'de meydana gelen yıkıcı depremlerden kaynaklandığına dikkat çekildi. Türkiye ve Suriye'yi etkileyen depremlerde meydana gelen ekonomik kayıpların 91 milyar dolar olduğu ifade edildi. 
  
Uzmanlar, bir şehrin dayanıklılığına ve sürdürülebilirliğine ne kadar erken yatırım yaparsak, bu yatırımın o kadar etkili olacağını ifade ediyorlar.  

Sürdürülebilir ve depreme dayanıklı kentler kurmadan önce 3 temel soru: 

Geçtiğimiz sene Polonya’nın Katowice şehrinde Birleşmiş Milletler Dünya Kentsel Forumu (World Urban Forum - WUF) düzenlendi. Forum hedefini; tüm paydaşlar arasında sürdürülebilir kentleşme bilincini artırmak; sürdürülebilir kentsel kalkınma hakkında toplu bilgiyi geliştirmek ve farklı paydaşlar arasındaki iş birliğini teşvik etmek olarak tanımladı.            
  
BM-Habitat İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif forumda, sürdürülebilir kentler kurmak için yol gösterici niteliğe sahip 3 temel soruyu gündeme getirdi. 
  
1.  Ülkenizde şehirlerin ve insan yerleşimlerinin sürdürülebilir bir kentsel geleceğe dönüşümünü yönlendirmek için hangi kentsel yasal çerçeveler, kentsel ve bölgesel planlama çerçeveleri geliştiriliyor?          
2.  Hükümetiniz / bölgesel / alt-bölge mekanizmanız, sürdürülebilir bir kentsel gelecek için şehirlerin ve insan yerleşimlerinin dönüşümünü desteklemek için yatırımları nasıl kolaylaştırmayı planlıyor?      
3.  Hükümetiniz bu süreçte yerel ve yerel yönetimleri güçlendirmek için hangi adımları attı?

sürdürülebilir-kent.jpg (29.95 MB)

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu nedenle tüm yapıların güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Depreme karşı dayanıklı ev ve binaların temel özelliklerinin başında; binanın yaşı, zemin durumu, kiriş ve kolon durumu, binadaki rutubet oranı geliyor. Kaliteli malzemeler kullanılarak, güncel yönetmelik doğrultusunda inşa edilen binaların dayanıklılık konusunda daha iyi olduğu kabul ediliyor. 
 
Dere yatağı veya dolgu alanlar doğal afetlere karşı dirençsiz olurken, sert zeminlerde bulunan yapılar depreme karşı çok daha dirençli oluyor. Binalarda kullanılan başlıca güçlendirme tekniklerinin başında ise; eski ve yeni betonları kaynaştırma, çelik mantolama, kolon mantolama, epoksi enjeksiyonu, betonarme mantolama geliyor. 
 
Sektör uzmanları, çelik yapı sisteminin, esnekliği, dayanımı ve hafifliği ile depreme karşı güvenli bir yapı modeli olduğunu ifade ediyorlar. Çeliğin korozyon ve çürüme riski de bulunmuyor. 
Avrupa ve Amerika'da yaygın olarak kullanılan çelik bina sistemi, Türkiye'nin gündemine 1999 Marmara Depremi sonrasında girdi; ancak bilinirliği hala yeterli düzeyde değil. 
  
Avrupa ve Amerika'da çelik sistem kullanımı yüzde 40'larda iken, bu rakam ülkemizde yüzde 1'in altında…

Deprem odaklı düşünmek ve depreme dayanıklılık 

Depreme dayanıklılık dendiğinde, herkesin aklına gelen ilk ülke ise Japonya oluyor. Japonya’nın büyük ve sürekli yaşanan depremlere karşı ayakta kalmasının tek nedeni binalarının sağlamlığı değil, eğitimden, teknolojiye, toplumsal farkındalıktan, yenilikçi fikirlere kadar, her alanda deprem odaklı düşünüyor olması... Bugün, Japonya’daki tüm cep telefonlarında deprem uyarı sistemi bulunuyor. Bu sistem kullanıcılara deprem başlamadan önce sığınak aramaları için 5 ila 10 saniyelik bir süre sunuyor. 
Ülkedeki binalar, çökmek yerine depremle birlikte hareket edecek şekilde tasarlanmış durumda. Yüksek teknoloji ürünü gökdelenler, depremde yıkılmıyorlar, fakat sadece sallanıyorlar.
 

Japonya’da Depreme Dayanıklı Evler Nasıl Yapılıyor? 


Japonya’da uygulanan depreme dayanıklı 7 bina teknolojisine yakından bakalım: 

japonya-insaat.jpg (16.15 MB)

1.  Sismik İzolasyon
 
Japonya’da inşa edilen binalarda uygulanan taban izolasyonu binanın yeryüzü ile bağlantısını kesmek amacıyla kullanılıyor. Binaların alt kısmında kauçuktan yapılmış tamponlar binanın eğilmesini önlüyor. Bu tamponlar deprem anında binanın yatay şekilde sallanmasını sağlıyor. Sismik izolatörler sayesinde bina eğilmiyor ve yıkılma tehlikesi ile karşılaşmıyor. 
  
2.  Metal Plaka 
Orta ve yüksek binalarda kullanılan metal plakalar, deprem esnasında binanın kırılıp çökmemesini sağlıyor. Plakalar sarsıntıyı binanın her yerine eşit olarak yayıyor. 
  
3.   Deprem Amortisörü 
Depremin etkisini yüzde 50 azaltan deprem amortisörleri, deprem anında enerjiyi emerek binanın üst kısmı ile alt kısmı arasındaki farklılığı ortadan kaldırıyor. 
  
4.  Sarkaç Yöntemi 
Genellikle gökdelenler için kullanılan sarkaç yöntemi, binanın sağa sola sallanmasını engelleyerek tüm gücü ortada toplayarak, denge sağlıyor. Özünde bir sönümleme yöntemi olan sarkaç gücü, yüksek binaların yana doğru devrilmesini engelleyerek binaların depreme dayanıklılıklarını güçlendirmeyi amaçlıyor.

sarkac-yönet.jpg (5.45 MB)

5.  Sismik Görünmezlik Pelerini 
Beton veya plastik halkalardan oluşan ve binanın temelinin altına gömülen pelerin ile, yerkabuğundan gelen enerjinin halkalara çarparak içerisinde hapsetmesi ve binaya iletmemesi hedeflenerek depremin yıkıcı etkileri azaltılıyor. 
  
6.  Karbonfiber Örtü 
Lifli polimer güçlendirmeler ile karbonfiber birleştirilerek ortaya çıkan malzeme kolonlar ile materyallerin arasındaki boşluğa yerleştirilerek binayı güçlendirmeye ve depreme karşı direncini artırmaya yarıyor. 
  
7.  Çelik Çapraz Çerçeveler 
Yapısal bütünlüğü güçlendirmek ve binayı depreme karşı daha dayanıklı hale getirmek için kullanılan çelik çapraz çerçeveler depremin uyguladığı kuvveti yeniden zemine ileterek zararı en aza indiriyor. 
  
Depreme Dayanıklılıkta Yenilikçi Yöntemler: Sismik İzolatör 
  
Aslında sadece Japonya’da değil, tüm dünyada bilim adamları ve mühendisler, afetlere rağmen şeklini koruyan yenilikçi yapı malzemeleri geliştirmeye odaklanıyorlar. Şekil hafızalı alaşımlar, polimerlerden elde edilen fiber takviyeli plastik sargılar binalara güç ve süneklik sağlıyor.
 
sismik-izolator.jpg (940 KB)

Depremin etkilerini önemli ölçüde azaltan sismik izolatör de, şu an dünya deprem teknolojisinde gelinen en son aşamalardan biri olarak değerlendiriliyor. 
 
Özellikle büyük yapılarda ve kamu alanlarında tercih edilen bu uygulama ile düşey taşıyıcılara ve/veya temellere yerleştirilen bu izolatörler sayesinde üst katlarda herhangi bir sarsıntı hissedilmiyor ya da minimum seviyeye iniyor. 
 
Bu sistem Rönesans Holding'in inşa ettiği hastanelerde kullanılıyor. 2068 sismik izolatörü bulunan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ise dünyanın en büyük sismik izolatörlü binası unvanına sahip. 





Rönesans Holding Hakkında

Merkezi, Ankara’da bulunan Rönesans Holding, dünyanın en büyük müteahhitlik şirketlerinin sıralandığı ENR listesinde dünyada 53. sırada yer alırken, Avrupa'nın ve Türkiye’nin en büyük uluslararası müteahhitlik şirketlerinden biridir. Türkiye ve Avrupa başta olmak üzere, Orta Asya ve Afrika'da 30'dan fazla ülkeye uzanan geniş bir coğrafyada 1993 yılından beri; inşaat, enerji, sağlık, gayrimenkul ve endüstriyel yatırımlar alanlarında ana müteahhit ve yatırımcı olarak faaliyet gösteren Rönesans Holding’in iştirakleri arasında Hollanda merkezli Ballast Nedam ve Almanya merkezli Heitkamp Industrial Solutions GmbH da bulunmaktadır.

Yenilikçi yapısıyla büyümeyi ve dayanıklılığı tüm operasyonlarının merkezine koyan, sürdürülebilirlik ve sosyal kalkınmaya öncelik veren Rönesans, burslar, akademik platformlar ve girişimlerle öğrencileri destekleyen projeler geliştirmiş, 2015'ten bu yana BM Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin ve 2016'dan bu yana BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri'nin imzacısı olmuştur. Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak liderliğinde; uluslararası deneyimini, ileri mühendislik bilgisi ve finansal gücü bir araya getiren Rönesans Holding; ortakları GIC, Meridiam Infrastructure, Sojitz, Samsung C&T, TotalEnergies, ve Dünya Bankası kuruluşu IFC (grubun azınlık hissedarlarından) ile birlikte Türkiye ve yurt dışındaki öncü projelere 8 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yapmıştır.


Kullanıcı deneyiminizi artırmak için sitemizde çerezler kullanıyoruz. Çerez Aydınlatma Metni
Kapat