• Birleşik Krallık İhracat Finansmanı Dairesi (UK Export Finance/UKEF) tarafından sağlanan 781 milyon Euro’luk destek (680 milyon Sterlin’e eşdeğer) Rönesans Holding'in, Mersin'i Adana, Osmaniye ve Gaziantep şehirleriyle bağlayan yüksek hızlı elektrikli demiryolu inşaatını tamamlamasını sağlayacak.
• Demiryolu, Türkiye'nin en büyük ikinci konteyner limanını 150 mil (241.4 km) uzaklıktaki iç şehirlere bağlayan daha düşük emisyonlu bir ulaşım bağlantısı sunacak. Bu demiryolunun karbondioksit eşdeğer (CO2e) emisyonlarını yılda 150.000 tonun üzerinde azaltması bekleniyor.
• Birleşik Krallık İhracat Finansmanı Dairesi UKEF’in verdiği destek, Birleşik Krallık’taki demiryolu sektörü tedarikçileri için milyonlarca Sterlin’lik ihracat sözleşmesi fırsatları yaratıyor.
Birleşik Krallık hükümetinin ihracat kredisi kuruluşu olan Birleşik Krallık İhracat Finansmanı Dairesi (UK Export Finance /UKEF), Türkiye'nin güneyindeki 286 km'lik yüksek hızlı elektrikli demiryolu inşaatını desteklemek için 781 milyon Euro'luk (680 milyon Sterlin’e eşdeğer) finansman sağladı.
Mersin-Adana-Gaziantep Yüksek Hızlı Demiryolu inşaatını, UKEF'in Alıcı Kredisi Hesabı yoluyla sağladığı finansman ile Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı adına Rönesans Holding tamamlayacak.
Anlaşmanın Birleşik Krallık'ın altyapı, mühendislik ve proje yönetimi sektörleri için milyonlarca Sterlin’lik yeni ihracat sözleşmesi fırsatı yaratması ve Başbakan'ın Birleşik Krallık ekonomisini büyütme önceliğini desteklemesi bekleniyor.
Bu proje, Birleşik Krallık ihracatçılarının gelecekte önemli fırsatlar yakalayacağına işaret ediyor, zira Avrupa'nın en büyük on inşaat şirketinden biri olan Rönesans Holding, yüksek hızlı demiryolu projesini Birleşik Krallık tedarik zinciriyle daha geniş ilişkiler kurmak için kullanmayı planlamaktadır.
Konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda
Birleşik Krallık İhracat Bakanı Lord Offord şunları söyledi:
“Birleşik Krallık-Türkiye ticaret ilişkileri giderek daha fazla güçleniyor. Geçen yıl Birleşik Krallık’ın Türkiye'ye ihracatı 8,5 milyar Sterlin’e ulaştı ve bu hafta ülkelerimiz arasındaki ihracat ve ithalatı daha da artıracak güncellenmiş serbest ticaret anlaşması planlarımızı duyurduk.
"Birleşik Krallık İhracat Finansmanı Dairesi UK Export Finance'in, büyük bir dönüşüm sağlayacak olan sözkonusu yüksek hızlı demiryoluna verdiği destek, bu başarı öyküsüne katkıda bulunuyor. Bu anlaşma, dünyanın ilk demiryolu sistemine ev sahipliği yapan Birleşik Krallık'ın, demiryolu inovasyonu ve uzmanlığı ihracatında hâlâ tüm hızıyla ilerlediğini göstermektedir.”
Birleşik Krallık ihracatçılarının projenin tedarikçisi olmaları şartıyla verilen UKEF desteği, Başbakan'ın öncelikleri doğrultusunda ekonomik büyümenin devam etmesini destekleyecektir. Rönesans Holding, elektronik altyapı, ESG danışmanlık hizmetleri, katener ve mekanik bileşenlere ilişkin sözleşmeleri müzakere etmek üzere Birleşik Krallık’taki tedarikçilerle halihazırda temas halindedir.
UKEF, krediyi veren J.P. Morgan, ING Bank ve BNP Paribas ve de reasürans sağlayan İtalyan ve Avusturyalı ihracat kredisi kuruluşları SACE ve OeKB ile Türk demiryolu altyapısı için büyük önem taşıyan bu anlaşmayı yapmak üzere ortaklaşa çalıştı.
Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak şunları söyledi:
“UKEF, JP Morgan, ING ve BNP ile yaptığımız ve bir dönüm noktası olan bu anlaşma ile Türkiye'de yüksek hızlı demiryolu projesini ve demiryolu hatlarının inşasını güvence altına alıyor olmaktan dolayı çok mutluyuz.
Mevcut demiryolu hattını hızlı tren hattına dönüştürdüğümüzde, hem düşük karbonlu seyahat alternatifi yaratacağımız için olumsuz çevresel etkiyi azaltmış olacağız, hem de bölgede sanayiler arası bağlantı oluşturacağımız için ticareti güçlendireceğiz. Rönesans Holding olarak Türkiye'nin ulusal çevre eylem planına ve altyapı gelişimine katkıda bulunmaktan dolayı gurur duyuyoruz.
Birleşik Krallık İhracatçılar Birliği ile yaptığımız verimli iş birliği sonucunda, Türkiye’nin güneyinde dönüşümünü gerçekleştireceğimiz elektrikli hızlı demiryolu projesi için 781 milyon Euro finansmanı güvence altına aldık. Bu anlaşma, Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki iş birliklerine büyük katkı sağladığı gibi, heyecan verici küresel ortaklıkların da yolunu açmıştır.”
J.P. Morgan Küresel İhracat ve Ajans Finansmanı Başkanı John Meakin şunları söyledi:
“Bu projenin otoyollardaki trafik sıkışıklığını azaltması ve bölgede daha sürdürülebilir ulaşımı teşvik etmesi beklenmektedir. Mal, hizmet ve dikkate değer teknik uzmanlık sağlayan Birleşik Krallık ihracatçılarını desteklerken, bu etkili proje için finansman sağlama sorumluluğuna sahip olmaktan onur duyuyoruz.”
Dizel lokomotiflere dayanan mevcut demiryolunun yerini alacak olan bu elektrikli hat, Mersin ve Gaziantep arasındaki mevcut güzergahlara daha düşük karbonlu bir alternatif sağlayacaktır. Proje tahminleri, tamamlanan güzergahın yalnızca ilk yılında karbondioksit eşdeğer (CO2e) emisyonlarında 157.000 ton tasarruf sağlayacağını gösteriyor.
UKEF destekli proje, Cardiff ile Londra arasındaki mesafeden daha uzun bir demiryolu bağlantısı oluşturarak Türkiye'nin yüksek hızlı demiryollarını 10.000 km'ye çıkarma hedefine de doğrudan katkıda bulunacaktır.
Saatte 200 km hıza kadar ulaşan trenleri taşıyabilen bu ulaşım bağlantısı, bölgesel altyapı ve büyüme için ileriye doğru atılmış büyük bir adımdır. Hızlı tren, Adana ve Osmaniye üzerinden Gaziantep'ten Mersin'e seyahat süresini dört saat kısaltacaktır. Mersin, ülkenin en büyük ikinci konteyner limanıdır ve bir milyondan fazla nüfusuyla gelişen bir şehirdir.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, şunları söyledi:
“Mersin, Adana ve Gaziantep, köklü kültürel miraslarıyla bölgenin sanayileşmiş ve önemli kentleri arasında yer almaktadırlar. Bu proje, ulaşım maliyetlerinin düşmesini sağlarken, Mersin-Gaziantep seyahat süresini kısaltacak ve demiryolu bağlantımızı güçlendirecektir.
“Bu açıdan bu proje ekonomik, sosyal ve çevresel bütünleşme için çok önemlidir. Ulusal demiryolu ağını genişletecek olan bu önemli projeye katkılarından dolayı ticaret ortağımız UKEF'e müteşekkiriz.
“Projenin en önemli amacı, Türkiye'de demiryolu bağlantısını iyileştirmek ve sürdürülebilir bir alternatif ulaşım şeması oluşturmaktır. Türkiye'nin kalkınması yolunda, yeni projelerle verimli işbirliğimizi sürdürmek için sabırsızlanıyoruz.”
Demiryolunun doğu ucu olan Gaziantep, Şubat 2023'te Türkiye'yi vuran 7,8 büyüklüğündeki depremin merkez üssüne yakındı. Sözkonusu demiryolunun tamamlanmasına yönelik UKEF destekli proje, bu felaket nedeniyle büyük zarar gören Gaziantep, Osmaniye ve Türkiye'nin güneyindeki diğer bölgelerin yeniden inşasına da katkıda bulunacaktır.
Editörlere Notlar
• UK Export Finance, Birleşik Krallık'ın ihracat kredisi kurumu ve bir devlet dairesidir. Stratejisinin ve faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası olarak Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı ile birlikte çalışır. 1919'da kurulmuştur. Amacı, etkin herhangi bir Birleşik Krallık ihracatının, finansman veya sigorta eksikliği nedeniyle başarısız olmamasını sağlayarak refahı artırmaktır. Bunu da sürdürülebilir bir şekilde ve vergi mükellefine hiçbir net maliyet getirmeden yapar.
• İhracat kredi kuruluşu, 2022-23 mali yılında Birleşik Krallık ihracatçılarına 6,5 milyar sterlinlik yeni ve doğrudan destek sunduğunu ve 55.000'e ulaşan yerli istihdamı desteklediğini gösteren en son yıllık raporunu 28 Haziran'da açıkladı.
• UKEF'in Alıcı Kredisi Hesabı, denizaşırı bir alıcıya kredi veren bir bankaya, sermaye malları, hizmetler ve/veya maddi olmayan varlıkların satın alınabilmesi için bir garanti sağlar.
• Mersin-Adana-Gaziantep Yüksek Hızlı Demiryolu projesinde, UKEF'in sağladığı 781 milyon Euro'luk kredi, toplam 818 milyon Euro'luk bir sözleşmeyi desteklemektedir.
• Kredi, OeKB tarafından yeniden sigortalanan 116 milyon Euro'luk bir kredi payı ve SACE tarafından yeniden sigortalanan 174 milyon Euro'luk bir kredi payını içermektedir.
• J.P. Morgan, bu kredinin sağlanması için hem düzenleyici hem de aracı banka olarak hareket etmiştir. ING Bank ve BNP Paribas, UKEF destekli finansmanı oluşturan imkanlar için zorunlu baş düzenleyiciler ve ilk borç verenler olarak hareket etti.
• J.P. Morgan, Kalkınma Finans Kurumu tarafından yapılan bir değerlendirmeye göre, projenin, 8’inci (insana yakışır iş ve ekonomik büyüme) ve 9’uncu (güvenilir altyapı) kategorilerde Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne katkıda bulunmasını beklemektedir.
• Clifford Chance anlaşmanın hukuk müşaviriydi.