Rönesans Holding Yönetim Kurulu Üyesi Bramske Van Beijma Ile Enerji Dönüşümü Ve Değişimin Gerekliliği Üzerine Sohbet
“Gelecekte var olmak için sürdürülebilir olmanız şart.”
Rönesans Holding Yönetim Kurulu Üyesi Bramske van Beijma, dört yıl önce Rönesans Holding Grup Şirketlerinden Ballast Nedam'a Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve Dijital Dönüşüm & İnovasyon Direktörü olarak katıldı. O tarihten bu yana, şirket sürdürülebilirlik alanında birçok adım attı ve bu adımlar sonucunda CO2 emisyonlarında %42 oranında azalma sağlandı. Peki, bu alanda mevcut fırsatlar ve zorluklar neler? Bu durum enerji dönüşümü ile nasıl ilişkilendirilebilir? Enerjiden bağımsız olmak, yapılabilecek anlaşmalar ve kolay uygulanabilir çözümler Bramske'nin gözünde sürdürülebilirlik, “Gerçekleştirdiğimiz her eylemde gezegene karşı sorumlu davranmak,” demek. İnşaatların yapı taşını oluşturan sınırlı ham maddeler ve nakliye ile inşaat sürecinde açığa çıkan CO2 emisyonu düşünüldüğünde, Ballast Nedam'ın faaliyet gösterdiği sektörün gezegen üzerindeki etkisini de tahmin etmek güç değil. "Üstelik bu geleneksel bir sektör. Değişim kendiliğinden olmaz. Benim görevim, bunun neden gerekli olduğunu anlatmak. Pek çok önemli sebep sayabilirim: giderek daha sıkı hale gelen mevzuat, sürdürülebilir çözümler talep eden müşteri sayısının artması ve sürdürülebilir bir şirket olarak genç çalışanları bünyemize katabilmek. Gençler artık iyi işler yapan işveren için çalışmak istiyor. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, gerçekten de tek çözüm olduğunu görüyoruz: sürdürülebilir olmak. Sürdürülebilir değilseniz, gelecekte var olmaya devam edemezsiniz. Geleceğe hazır olmak için değişmek zorundasınız.”Yeşil enerji ve batarya paketleri
Ballast Nedam'da, her seviyede ve farklı alanlarda birçok adım atılıyor. Bramske, gülümseyerek “Bu durumu şöyle açıklamaya çalışayım: giderek daha fazla çalışanımız şirketimizi ve faaliyetlerimizi daha sürdürülebilir hale getirmek için elini taşın altına koyuyor. Bu, sadece merkez ofisteki ‘kendin çal, kendin oyna’ partisi değil. Değişim şirketin her köşesinde, her katmanında gerçekleşiyor.” Peki, Ballast Nedam’ın sürdürülebilirlik konusunda aldığı önlemler neler? “En kolay adımlarla başladık; tüm şantiye ve ofislerimiz için yeşil elektrik satın alarak işe koyulduk. Aynı zamanda, beton tesisi gibi üretim sahalarımız için de yeşil enerji kullanmaya başladık. Ayrıca, sıfır emisyonlu inşaat ekipmanlarına yatırım yaptık. Her yeni ekipman yatırımı öncesinde, sürdürülebilir bir seçeneğin finansal olarak uygulanabilir olup olmadığını değerlendiren bir iş planı hazırlıyoruz. Şimdiden sıfır emisyonlu silindir ve paletli vinç gibi ekipmanlar satın aldık."Sıfır emisyonlu şantiyeler daha az CO2 salınımı yapar ve daha az gürültü üretir, ancak bu çözüm yeni bir sorunu da beraberinde getiriyor. Tüm bu sıfır emisyonlu ekipmanlar elektrikle çalışır ve bu elektriğin bir kaynaktan sağlanması gerekiyor. “Bu nedenle, yakın zamanda şantiyeler için üç adet batarya paketi satın aldık. Elektrikten bahsetmişken, bir diğer önlem de fosil yakıtlı kiralık araçları elektrikli modellerle değiştirmek oldu. Her yeni araç elektrikli olacak şekilde, Ballast Nedam 2030 yılına kadar tamamen emisyonsuz araç filosuna sahip olmayı hedefliyor.”
“Hedefimiz: Tüm şantiyelerimizi 2030 yılına kadar karbon nötr hale getirmek”
Bramske van Beijma
Ballast Nedam Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve Dijital Dönüşüm & İnovasyon Direktörü | Rönesans Holding Yönetim Kurulu Üyesi
Tedarikçilerin yatırım yapmasına destek olmak
Sürdürülebilirlik büyük yatırımlar gerektiriyor. Bu nedenle Ballast Nedam, tedarik zinciri ile iş birliğine önem veriyor: “Örneğin, 2023 yılında nakliye şirketi De Bruyn ile anlaşma yaptık. De Bruyn'un satın aldığı elektrikli taşıma ekipmanlarını uzun yıllar kullanmayı taahhüt ettik. Böylece hem biz yatırım yapmadan kazanmış olduk, hem de De Bruyn için iyi bir yatırım oldu. Aynı zamanda 2030 yılına kadar nakliyede ve şantiyelerimizde CO2 nötr olan hedefimize bir adım daha yaklaşmış olduk. İş birliği şimdiden meyvelerini vermeye başladı. Örneğin, 540 kWh batarya paketi olan bir Volvo FM Electric çekici ve 60 kWh batarya paketi olan bir mikser römorktan oluşan De Bruyn elektrikli mikser kombinasyonu, Rotterdam'daki Prinses Amaliahaven ve A24 Blankenburg bağlantısı gibi projelerde kullanıldı. Fosil yakıtla çalışan ekipmanla karşılaştırıldığında, mikser kombinasyonu günde yaklaşık 300 kilogram CO2 salınımını önlüyor.”Tecrübelerden yola çıkarak müşteriye öneride bulunmak
Ballast Nedam sürdürülebilirlik için şimdiden pek çok önlem almış durumda. Peki şu anda en büyük fırsatlar neler? “Şimdiye kadar attığımız adımlar, Kapsam 1 ve Kapsam 2 kategorisinde. Yani bizden kaynaklanan ya da satın aldığımız enerji aracılığıyla yaydığımız emisyonlar için adımlar attık. En büyük fırsatlarsa Kapsam 3’te, yani tedarik zincirimizde gerçekleşen ve dolayısıyla doğrudan etki sahibi olmadığımız emisyonlarda. Satın aldığımız beton ve çelik gibi malzemelerin üretimi sırasında ya da inşa ettiğimiz binaların kullanımı sırasında salınan emisyon Kapsam 3’e iyi birer örnek. Bu durumda, örneğin beton yerine biyolojik bazlı malzeme ya da döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak yeniden kullanılabilir malzemeler satın almaya odaklanıyoruz. Müşterilerimiz için inşa ettiğimiz binaların ve altyapının çevresel performansını hesaplayabilecek çalışanlarımız var. Böylece müşterilerimize tam olarak nerede ne gibi değişiklikler yapmanın daha iyi olacağını aktarabiliyoruz. Kendi bünyemizde böyle bir bilgi birikimine sahibiz, o yüzden tam olarak nerede hangi düğmeye basacağımızı biliyoruz. Bu sayede hem verimli çalışıyoruz hem de devamlılığı sağlıyoruz. Bu bilgi birikimi sayesinde büyümeye devam edeceğiz.”“Biz de sürdürülebilir projelerin peşindeyiz.”
Bramske van Beijma
Ballast Nedam Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve Dijital Dönüşüm & İnovasyon Direktörü | Rönesans Holding Yönetim Kurulu Üyesi
Müşteriler ve maliyetler
‘Müşteri’ kelimesi burada gözden kaçmamalı. İnşaat sektörünü daha sürdürülebilir hale gelmesinde müşterinin de önemli rolü var. Sürdürülebilir çözümler çoğu zaman geleneksel çözümlerden daha pahalı ve bu maliyetleri müşterinin karşılaması gerekiyor. Peki, buna istekliler mi? Maliyetin ihalede belirleyici faktör olduğu durumlarda bu nasıl işliyor? "Müşterilerin türüne göre değişir. Altyapı projelerinde, sürdürülebilirlik önlemlerinin fiyatlandırılması genellikle ihale fiyatı üzerinde varsayımsal bir indirim sağlar. Böylece, sürdürülebilirlik konusunda kendinizi öne çıkarıp ihaleyi kazanabilirsiniz. Gayrimenkul sözleşmelerinde, bazı müşteriler diğerlerine göre sosyal alana daha odaklı. Bu durum bölgeye göre de farklılık gösterebiliyor. Örneğin, Amsterdam Belediyesi elini taşın altına koyuyor ve Jonas konut binasında olduğu gibi gayrimenkul geliştirme izinlerini verirken belirli şartlar öne sürüyor. Jonas son derece sürdürülebilir bir yapı olarak tasarlandı ve hem tasarım hem de uygulamada en yüksek BREEAM sertifikalarını aldı. Tabii biz de binayı inşa eden firma olarak bundan çok mutlu olduk. Biz de sürdürülebilir projelerin peşindeyiz. Yan kuruluşumuz Heddes bu konuda oldukça aktif. Sözleşme imzalandıktan sonra bile, sürdürülebilir çözümler hakkında müşteriyle sürekli iletişim halindeler. Örneğin, planı hazır binada bile beton yerine daha sürdürülebilir bir çözüm kullanabilir miyiz diye sorguluyorlar.” Finans dünyasında bu yönde artan bir teşvik olduğunu anlatıyor Bramske: “Bankalar artık binalar için kredi verirken ‘yeşil’i şart koşmaya başladı. Dolayısıyla müşteriler bizim kapımızı çalıyor. Biz de memnuniyetle olasılıkları kendilerine sunuyoruz.”Zorlukları aşmak
Sürdürülebilirliğin benimsenmesi müşteriden müşteriye değişse de, genel anlamda bir artış gözleniyor. Sürdürülebilirliğin önünde duran bazı engeller de var elbette. Devlet politikaları bu konuda önemli rol oynuyor. Ayrıca sürdürülebilir çözümlerin sınırlı olması ve maliyeti de büyük bir etken. Şu da bir gerçek: Bilmiyorsan sevemezsin. “Bazen müşterilerin biyolojik bazlı yalıtım malzemelerinin işlevselliği konusunda şüpheleri olduğunu duyuyoruz. Neyse ki, bu konuda giderek daha fazla bilgi yayılıyor. Gerçek şu ki, pazar bir geçiş sürecinde. Taraflar birbirlerinden öğrenmeye çalışıyorlar. Proje geliştirici şirketimiz Ballast Nedam Development, yenilikçi adımlar atmaya cesaret ediyor ve herkes bu projeleri yakından takip ediyor. Örneğin, Ballast Nedam Development, biyolojik bazlı malzemelerle yapılan, iklim pozitif bir sıra ev olan 'Het Natuurhuis'i ve Utrecht'te yaklaşık 3.000 konutluk sürdürülebilir bir kentsel bölge olan Cartesius’u geliştiriyor. Cartesius projesi, dünyada insanların daha sağlıklı ve mutlu yaşadığı 'Mavi Bölgeler' teorisinden ilham aldı. Ballast Nedam’ın böyle projeleri hayata geçirmesi büyük bir başarı. Bu sayede yeni malzeme ve tekniklerin uygulanmasında deneyim kazanıyoruz ve beraberinde getirdiği zorlukları nasıl aşacağımızı öğreniyoruz.”Enerjiden bağımsız
Sürdürülebilirlik, gezegeni geleceğe hazır hale getirmekle ilgili her alanı kapsayan geniş bir terim. Bunun önemli bir parçası, fosil yakıtların yenilenebilir yakıtlarla değiştirilmesini içeren enerji dönüşümü. Ballast Nedam’ın sürdürülebilirlik için aldığı birçok önlem de bu başlık altında yer alıyor. Bu projelerden biri, Sanal Enerji Santrali projesi. “Enerjiden bağımsız olmak istiyoruz," diyor Bramske: “O yüzden 2021 yılından bu yana kendi şantiyelerimizde mümkün olduğunca güneş paneli kuruyoruz. Örneğin, Leerdam'daki Ballast Nedam Road Specialties'de neredeyse yarım megawatt, Almere'deki Materieeldienst'te ise yaklaşık bir megawatt panel var. Her iki lokasyonda da ihtiyacımızdan fazlasını üretiyoruz. Geçen sene, fazla enerjiyi diğer Ballast Nedam lokasyonlarına gönderen Sanal Enerji Santralimizi kurduk. Örneğin, Nieuwegein’deki merkez ofisimiz Almere'den gelen enerjiyle çalışıyor.”Şirketin kendi sanal enerji santraline ek olarak, Zaanstad bölgesinde de birkaç tane rüzgar türbini var. Ballast Nedam ayrıca, projelerde yenilenebilir enerjinin hayata geçirilmesine katkıda bulunmayı da önemsiyor. Örneğin, Zaanstad'da Ballast Nedam tarafından inşa edilen cezaevinin yanına bir rüzgar türbini kuruldu. IJsselmeer’de kıyıya yakın Maasvlakte ve Windplan Blauw rüzgar sahası projeleri de bu bağlamda dikkat çekici örnekler.
Aileden gelen motivasyon
Ana şirket Rönesans Holding'in de bu alanda hedefleri var. Örneğin, 2023 yılında TotalEnergies ile Türkiye'de projeler geliştirmek üzere bir anlaşma imzalandı ve 2028 yılına kadar yeni rüzgar çiftlikleri de dahil olmak üzere iki gigawatt yenilenebilir enerji üretimi hedeflendi. Bramske, geçen yıl sonundan bu yana Rönesans Holding Yönetim Kurulu üyesi. Peki, bu ne anlama geliyor? Hollanda dışında da sürdürülebilirlik konusunda çalışmaları olacak mı? “Evet, bu amaçla göreve getirildim. Türkiye'de sürdürülebilirliği ve enerji dönüşümünü destekleme konusunda Rönesans’ın motivasyonu oldukça yüksek. Hollanda'da bu konuda zaten biraz daha ilerlemiş durumdayız, bu yüzden bilgi ve deneyimimizle orada da katkıda bulunabiliriz.”Peki, Bramske'nin bu motivasyonunu kaynağı ne? “Ailem en büyük motivasyon kaynağım. Birbirimize hep destek olduk. İşe yarar hiçbir şeyi atmazdık, mümkünse yeniden kullanırdık. Doğada çokça zaman geçirirdik. Babam inşaat mühendisiydi ve her şeyi kendi tamir ederdi. Medikal sosyal sektörde yönetici olan annemle birlikte sürdürülebilirlik tutkumun tohumlarını ektiler. İş arkadaşlarımla yaptığım sohbetler, eğitimlerde konuşma yapan profesörler, yenilikçi düşünürler, özel iş birlikleri benim ilham kaynaklarım. Sadece kendi sektörümde değil, farklı sektörelerde de olan biteni takip etmek yine en büyük ilham kaynaklarımdan biri; böylece fırsatları da görmeye başlıyorsunuz. Bu hem kendim için, hem de şirket olarak Ballast Nedam için geçerli. Bazı şeyler de şirket içinde ortaya çıkıyor. Pek çok kişinin sürdürülebilir projeler geliştirdiği büyük bir şirketiz. Birbirimizden çok şey öğreniyoruz. Bunlar da yeni projelerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Aramızda duvar yok. Herkes bir arada. Herkes birbirini destekliyor. Herkes yeniliklere açık. Hayalim, çok da uzak olmayan bir gelecekte Ballast Nedam'ın sürdürülebilirlik soluyan bir proje portföyüne sahip olması ve toplumda sosyal sorumluluğa katkıda bulunan projeler hayata geçirmesi.”