Türkiye ile Japonya arasındaki kadim dostluk bağlarını güçlendiren bir sembol haline gelen hastanenin ismi de değişerek “Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi” oldu. Hastanenin ismindeki çam ağacı, bereket ve bolluğu simgelerken Türkçe ‘kiraz çiçeği ağacı’ anlamına gelen Sakura ise Japon kültüründe mükemmel güzelliği sembolize ediyor.
Sahip olduğu 2 bin 68 adet sismik izolatörle dünyanın en büyük deprem izolatörlü binası unvanına sahip olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, 32 ay gibi rekor bir sürede inşa edilerek başta planlanan tarihin öncesinde teslim edildi.
Türkiye ve Japonya arasındaki stratejik iş birliğini pekiştiren ve İstanbul Başakşehir’de, tüm dünyaya örnek olacak donanımda yapılandırılan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi düzenlenen törenle hizmete girdi. Sağlık yatırımında Türkiye’nin en önemli oyuncularından Rönesans Sağlık Yatırım’ın Japonya’nın en büyük yatırım ve ticaret şirketlerinden Sojitz ortaklığıyla 32 ay gibi rekor bir zamanda tamamlayarak açtığı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, son aylardaki pandemi krizi ortamına rağmen planlanan tarihten önce teslim edilmiş oldu.
2 bin 682 yatak kapasitesiyle günde 32 bin 700 hastaya hizmet verecek Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, 1 milyon metrekarenin üzerinde alanıyla, sadece İstanbul’un değil, tüm bölgenin sağlık ihtiyaçlarına çözüm olmayı hedefliyor. 195 milyar JPY yatırım ile inşa edilen hastane, deprem riskine karşı en ileri teknolojilerle donatıldı. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi sahip olduğu 2 bin 68 adet sismik izolatörüyle dünyanın en büyük deprem izolatörlü binası unvanına da sahip oldu.
Rönesans Sağlık Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu, “Sağlık Bakanlığı Kamu Özel Ortaklığı Programı kapsamında, değerli iş ortağımız Japon Yatırım Firması Sojitz ile projemizi hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. Türk ve Japon dostluğunun önemli sembollerinden biri olan bu iş birliğinin, hastanenin adına da taşınması bizi mutlu etti. Hastanemiz bundan böyle Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak anılacak. Hastanemizin ismindeki çam ağacı, bereket ve bolluğu simgelerken Türkçe’de ‘kiraz çiçeği ağacı’ olarak anlamına gelen bilinen Sakura ise Japon kültüründeki mükemmel güzelliği sembolize ediyor. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin, Türkiye ve Japonya arasındaki kadim dostluğu perçinleyeceğine inanıyoruz.” dedi.
Yanıkömeroğlu sözlerini, “Hastanenin hizmete girmesinin İstanbul’u bölgenin sağlık başkenti haline getireceğine hiç şüphemiz yok. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının yaşandığı bu dönemde, böylesine büyük bir yatırımı, planlanandan daha erken hizmete açarak güvenli ve ileri teknolojiye sahip sağlık hizmetlerini herkesle buluşturacağız.” diye tamamladı.
Sojitz yetkilisi Shohei Goda, “Türkiye ekonomisi ve ortağımız Rönesans’a olan inancımızla başladığımız bu yolculukta, bugün hastanenin açılışında tekrar bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Dünyanın sayılı hastaneleri arasına giren Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin bir parçası olmak büyük bir gurur. Rönesans Holding’in uluslararası gücü ve profesyonelliği sayesinde Türkiye’ye finansman sağlayarak yatırım yaptık ve aldığımız sonuçtan son derece memnunuz. Sojitz olarak Türkiye’deki bu yatırımımızda elde ettiğimiz bilgi birikimini dünyanın farklı ülkelerine de taşıyacağız. Bu hastane iki ülke arasındaki dostluğun bir işareti olduğu kadar Japonya’nın Türkiye’nin ekonomisine olan güveninin de bir göstergesi. Japon halkı olarak Türk halkının sağlıklı günlere en kısa zamanda kavuşmasını diliyoruz” dedi.
Finansman ödüllü hastane
Kamu Özel İşbBirliği (PPP) modeliyle yapılan, aralarında Japon Devlet Bankası JBIC ve kredi verenlere sigorta sağlayan Japon devlet kuruluşu NEXI’nin de bulunduğu 9 farklı global finans kuruluşunun desteklediği, 195 milyar JPY yatırım bedelli hastane, dünyanın sayılı sağlık kampüsleri arasında yerini alıyor. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, iş dünyasının en prestijli yayın organlarından Thomson Reuters’ın 2018’de Project Finance International Awards (PFI- Uluslararası Finans Proje Ödülleri) kapsamında Avrupa’da ‘Yılın PPP Anlaşması’ ödülünü de kazandı.
Deprem anında bile kesintisiz hizmet
Hastanenin en önemli özellikleri arasında, deprem riski altında bulunan İstanbul’un ihtiyaçlarına göre inşa edilmiş olması geliyor. Yapıların deprem yüklerini aktarmada en etkili teknoloji kabul edilen sismik izolatör teknolojisiyle donatılan hastanede, en şiddetli depremler sırasında ve sonrasında dahi tüm operasyonel faaliyetler aksama olmadan yerine getirebilecek. Son teknoloji ürünü olan 3 yönlü sarkaç tipi 2 bin 68 adet sismik izolatör üzerine inşa edilen hastane, “dünyanın en büyük sismik izolatörlü binası” unvanının da sahibi oldu.
10 bin kişilik istihdam
Sadece inşaat sürecinde ayda yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlayan hastane, bölgedeki nitelikli istihdama da katkı sağlayacak. 4 bin 300 medikal personeli, 4 bin 500 hizmet personeli ve 810 yönetim personelini bünyesinde barındıracak Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, yaklaşık 10 bin kişinin çalıştığı bir tesis haline gelecek. 2 bin 354 yatak kapasiteli Ana Hastane, 200 yatak kapasiteli Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ile 128 yatak kapasiteli Psikiyatri Hastanesi’nden oluşacak Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, bölgedeki diğer illerin sağlık hizmeti ihtiyaçlarını karşılamada lokomotif rol oynayacak. Şehir hastanesi, 1 milyon metrekarenin üzerinde inşaat alanı ve toplam 2 bin 682 yatak kapasitesiyle günde 32 bin 700 hastaya hizmet verecek.
Sağlık sektörüne 3,4 milyar dolarlık yatırım
Rönesans, Başakşehir Çam-Sakura Şehir Hastanesi’nin tamamlanmasıyla toplamda 7 bin 100 yatak kapasitesine ulaştı ve sağlık yatırımları alanında Türkiye’nin en büyük oyuncusu oldu. Rönesans, PPP modeli kapsamında bugüne kadar 3,4 milyar dolarlık yatırımla 2,5 milyon metrekare büyüklüğünde sağlık kompleksleri inşa etti.
Rakamlarla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
• 1 milyon metrekarenin üzerinde inşaat alanı
• 2.068 sismik izolatör
• 2.682 yatak kapasitesi
• Günde 32.700 hastaya hizmet
• 4.300 medikal personeli, 4.050 hizmet personeli ve 810 yönetim personeliyle yaklaşık 10 bin kişiye kalıcı istihdam